Yeni gelmediler geri geldiler!

Dünyanın en prestijli moda şovlarından biri olan Victoria's Secret (VS) defilesi verdiği 6 yıl aradan sonra tekrar sevenleriyle buluştu. Kadrosunda her bedenden kadını kucaklamayıp tek tip kadın bedeninde ısrar etmesi, değişime ayak uyduramaması, araya pandeminin girmesi markayı zor durumda bırakmış, ikonik defilelerine ara vermişti. Moda dünyasının en göz alıcı ve ikonik modelleriyle geri dönüş yapan defile, her zamanki gibi dünya gündeminin baş sırasına oturdu. Podyumdan izlenimlerimi ve notlarımı sizlerle paylaşıyorum.



Defile, Gigi Hadid'in açılışıyla başladı. Ancak bu tercih, pek çok kişi gibi benim de aklımda soru işaretleri yarattı. Adriana Lima, Candice Swanepoel ve Alessandra Ambrosio gibi markanın gerçek ikonik isimleri dururken açılışı Gigi'nin yapmış olması defilenin en çok eleştiri alan konusuydu.
Bu yılki şovun en kreatif yanı, ünlü tasarımcı Joseph Altuzarra'nın markanın Atelier Designer in Residence unvanını taşıyan ilk tasarımcısı olarak yer almış olması. Altuzarra, 2025 yılı boyunca marka için özel bir koleksiyon hazırlayacak.
VS meleklerinden Candice Swanepoel yine büyüleyici bir performans sergiledi. Öyle mükemmel bir fiziği var ki bunu doğal olarak koruduysa kıskanmamak elde değil. Balerinlik geçmişini ve sıkı antrenmanlarını göz önünde bulundurursak en ufak estetik müdahale bulunmadığı da bir gerçek.



Yıllar önce Bella Hadid'in markanın defile kadrosunda olmasını eleştirmiştim ve eleştirdiğim için sizler de beni eleştirmiştiniz. Seneler geçti ve ben hala dediğimin arkasındayım. O dönem Bella'nın fiziği VS meleğine uygun değildi. Sırf soyadı Hadid diye yer almayı hak eden başka bir modelin hakkının yeniyor olması benim için bir kadın bedenini eleştirmekten çok daha büyük önem taşıyor. Ama kabul etmem gereken bir gerçek var ki o da; Bella'nın şu an bir çok VS meleğinden çok daha iyi göründüğü gerçeği!
50 yaşındaki Kate Moss ve 56 yaşındaki Carla Bruni kariyerlerinde ilk kez VS defilesinde yürümüş oldular. İkisi de zamansız güzellikleri ve zarafetleriyle göz kamaştırdı.
Defilenin en büyük eksikliği, Gisele Bündchen'in yokluğu oldu. Böylesi büyük bir geri dönüşte, onu görmeyi bekleyenler hayal kırıklığına uğradı.



Defileye şarkıları ve performanslarıyla renk katanlar Lisa, Tyla ve 78 yaşındaki yaşayan efsane Cher oldu. Özellikle Tyla'nın performansı dikkat çekiciydi. Rihanna'dan boşalan yere Tyla konmak isteniyor gibi görünüyor. Star olmak için yeterli meziyetlere sahip olsa da en büyük eksiği; şarkılarının yeterince güçlü olmaması.
Bu yılın defilesi aynı zamanda ilk kez büyük beden modellerin podyuma çıkmasına da sahne oldu. Marka, modada çeşitlilik anlayışına uyduğunun altını bir kez daha çizmiş oldu.
Dikkat çeken bir diğer detay da Kendall Jenner'ın defilede yer almamış olmasıydı. Ailesiyle ilgili son dönemdeki Puff Diddy dava skandallarının bu kararda etkili olup olmadığı merak edilen konulardan biriydi.
Markanın davetiyle defileyi yerinde izleyen Dilan Çiçek Deniz, beyaz elbisesi içinde gözleri kamaştırdı. Gecenin en şık ismiydi desem abartmış olmam..



HAFTANIN DİKKAT ÇEKEN STİLLERİ
Türkiye'deki şöhretinden vazgeçerek kendini İtalya'ya adayan Can Yaman, Francis Ford Coppola'nın yönetmenliğinde, yılın en iddialı filmlerinden Megalopolis filminin Roma'da gerçekleşen galasında görüldü. Giydiklerini de görünümünü de beğenemedim. Saç modeli, takımı, ayakkabı seçimi her şey birbiriyle büyük bir uyumsuzluk içinde.



Dönelim ülkemizdeki galalara. Gelin Takımı filminin galası İstanbul'da gerçekleşti. Kırmızı halıda dikkatleri en çok çeken Seda Bakan ve Nilperi Şahinkaya oldu. Seda Bakan'ın elbisesinin modelini sevemedim ama güzelliği ve enerjisi ile yine çok hoştu. Aynı renk elbise seçimi yapan Nilperi Şahinkaya'nın çok daha iyi hallerini görmeye alışık olsam da bu seçimine de olmamış diyemiyorum. Yine Nilperi Şahinkaya'nın başrolde olduğu başka bir yapımın galasındayız. Bige Önal, Şükran Ovalı, Ahsen Eroğlu ve Merve Dizdar da kırmızı halıda öne çıkan isimler oldu. Nilperi Şahinkaya, Alaïa imzalı elbisesi, yeni saç rengi ve stiliyle mükemmel görünüyordu.



Mavi Mağara filminin galasına Kerem Bürsin ve Devrim Özkan'a geçiyorum. Anladık ki Kerem Bürsin kravat veya papyon takmayı pek sevmiyor. Genelde bu yönüyle olumsuz eleştiriyorum. Bu sefer de tercih etmemiş ancak takımının doğru kalıbı görünümünü yükseltmeyi başarmış. Devrim Özkan ise beyazlar içinde bir gömlek elbise tercih etmiş. Elbisenin salaşlığını sevemedim. Bir de bu model elbiseleri görmekten bayağı sıkıldım.

SOSYAL MEDYASIZ ZİRVEDE OLMAK!
Yapılan araştırmalar, Bottega Veneta markasının gözde oyuncu Jacob Elordi ile gerçekleştirdiği yeni kampanya çekiminin moda dünyasında büyük bir yankı uyandırdığını ve markanın benzersiz bir popülerlik seviyesine ulaştığını gösteriyor. İlginç olan ise, markanın aktif olarak sosyal medya kullanmamasına rağmen, diğer markalardan yüzde 70 daha popüler olduğunun tespit edilmesi. Bu veriler, binlerce çevrimiçi gönderinin analiz edilerek markaların geçtiğimiz hafta içerisindeki popülerlik seviyelerinin ölçülmesiyle elde edilmiş.



Sonuçlara göre marka; Prada, The Row, Miu Miu ve Louis Vuitton gibi devleri geride bırakarak zirveye oturmuş durumda. Bu durum, dijital stratejilere bağlı kalmadan, kaliteli ürünler ve özgün bir marka kimliği ile de başarıya ulaşılabileceğinin açık bir kanıtı. Ancak burada ilginç bir ironi de var: Biz bu verileri sosyal medyada görmeye devam ediyoruz. İtalyan moda evi sosyal medya kullanmasa da, onun hakkında konuşanların sayısı hiç de az değil.
Marka kampanya görsellerini yayın kanallarına göndermezse, bu görsellerin yayınlanmayacağı düşünülürse, aslında dolaylı yoldan da olsa sosyal medya kullanılmış oluyor.
Bu durumda gerçekten 'kullanmıyorlar' mı sorusu hala tartışmaya açık. Marka her ne kadar sosyal medyayı doğrudan kullanmıyor gibi görünse de, diğer insanlar ve platformlar üzerinden etkileşim sağladığı kesin.



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."